İçinden geçtiğimiz bu olağanüstü farkındalık günlerine karantina diyelim veya inziva dememiz daha iyi olur. Bu süreç insanlığın toplu bir sınavı. Bu süreçte insan insandan uzak duracak. Bizler insanlardan uzak duracağız bu demek oluyor ki birbirimizden uzak duracagiz, insanlıktan uzak değil!
En yakınlarımıza dahi gitmeyeceğiz, kucaklaşmayacağız. Bunun farkındayız.
Bizi insan kılan değerlerimiz var, hatırlayalım ki o değerlerimiz yitip gitmesin. Doğduk ve bir gün öleceğiz ancak bu ölümler insanoğlunun vurdumduymaz davranisi yüzünden olmasın. İnsanlığımız ölmesin. Çevremizde yaşayan sokak hayvanları var. Bu günlerde yollardan geçen olmayınca market kapılarında, çöp konteynırlarının kenarında, Içinde bir şey bulur muyum? diye dolaşıyorlar. Dışarı çıktığımızda onlara bir kap su ve yemek bırakabiliriz. Herkes su ve mamayi kapısının önüne bıraksa onlar bulurlar.
İçinden geçtiğimiz olağanüstü günlerde fiziksel, duygusal, zihinsel ve enerji bedenlerimiz sağlıklı olmalı ki kolayca bu süreçten geçelim ve bu salgını hep birlikte dünya vatandaşları olarak bitirelim. Bizler enerjik olarak birbirimize bağlıyız. Dolayısıyla Çin’de yaşanan ve oradan tüm dünyaya yayılan bu salgın fiziksel olarak yayıldı ve hepimiz biliyoruz ki tedbirlerimizi alarak fiziksel olarak korunabiliriz. Aynı zamanda “hastalık yoktur hasta vardır” düşüncesiyle ve psikolojik olarak da pozitif düşünerek, olumlu düşünerek, ruhlarımızı iyileştirerek, enerji bedenlerimizin arızalarını düzelterek enerjimizi yükseltip birbirimizin şifalanmasına yardımcı olabiliriz. Bunu her birimiz önce kendimizi şifalandırarak, kendimizden de çevremize enerji salınımi yapmasını sağlayabiliriz.
Umut dolu, güzel, neşeli, sağlıklı günlerde ve daima sevgiyle görüşmek dileğimle…